Güncel Satılan Amd ve İntel İşlemci Soketleri
Intel
- Soket 775
- Soket 1150
- Soket 1151
- Soket 1155
- Soket 1156
- Soket 2011
- Soket 2011-v3
USB 1.1 2.0 3.0 3.1 Arasındaki Farklar
- USB 1.0 ve 1.1: Hız 12 Mbit/sn (1,5 MByte/sn) (fullspeed)
- USB 2.0: Hız 480 Mbit/sn (60 MByte/sn) (highspeed)
- USB 3.0: Hız 4,80 Gbit/sn (600 MByte/sn) (superspeed)
- USB 3.1: Hız 10 Gbit/sn (1,22 GByte/sn) (superspeed 10 Gbps)
Yukarıda görürdüğü gibi USB 2.0 Bellek 480 Mbit/sn bant genişliğine sahipken USB 3.0 Bellek 4,80 Gbit/sn bant genişliğine sahiptir. Kısaca 2.0 ve 3.0 kavramı alacağınız Flash Belleğin bir bilgisayara olan dosya alım veya aktarım hızıdır. USB Bellek 3.0, 2.0’a göre oldukça yüksek düzeyde bir aktarım hızına sahiptir. Ancak belleğin kullanıldığı bilgisayar veya donanım birimi aktarım hızı ne ise o hızda olabilecektir. Yani aldığınız USB Bellek 3.0 ancak bilgisayarınız 2.0 destekliyorsa aktarım hızı 2.0 düzeyine olacaktır. 3.0 Belleklerin USB girişi genellikle MAVİ renklidir.
RAID Teknolojisi Çeşitleri
Bilgisayarımızda tek bir disk bulunmasında yapıcaklarımız sınırlıdır. O diskin yazma,okuma hızını arttırmayı yada o disk çöktüğünde sistemin ayakta kalmasını bekliyemeyiz.Ancak bilgisayarımızda birden fazla sabit diksimiz bulunduğu zaman raid teknolojisi sayesinde. Okuma ve yazma hızını arttırabilir yada bir diskimiz çöktüğünde hiç bir işlem yapmadan sistemin hala ayakta kalmasını sağlayabiliriz.
Peki Raid Neden kullanılır ?
Makalenin başındada belirttiğim gibi bir veriyi yazarken yada okurken hız arttırmak için ,sistemin ayakta kalmasını sağlamak için, sistemimizdeki bulunan verilerin disk bozulmasına karşı korumak için.
Okuma Yazma Hızını Raid ile Nasıl Arttırabilirim ?
Bu işlemi yapabilmek için Raid 0 yani striping teknolojisini kullanmamız gerekir.
Raid 0 Nedir ?
Raid 0 birden fazla disk ile kullanılabilir ve disk sayısının artışı ile okuma yazma hızının artışı doğru orantılıdır.
Örnek olarak 1gb’lık bir datayı tek bir diske yazmak15dk alıyor diyelim.Raid 0 teknolojisi ile 2 diskte bu verinin yazılması 7.5dk alıcaktır.Eğer disk sayısı üçe çıkar ise 5dk ye düşücektir.Okuma hızı ise aynı şekilde disk sayısı ile doğru orantılı olarak değişir.
Örnek olarak 1gb’lık bir datayı tek bir diske yazmak15dk alıyor diyelim.Raid 0 teknolojisi ile 2 diskte bu verinin yazılması 7.5dk alıcaktır.Eğer disk sayısı üçe çıkar ise 5dk ye düşücektir.Okuma hızı ise aynı şekilde disk sayısı ile doğru orantılı olarak değişir.
Raid 0 bu özelliği ile kullanışlı olabilir ancak kullanılan disklerden birinin çökmesi durumunda bütün veriler gidicektir.
Ben güvenliği sağlamak istiyorum yani disklerimden herhangi biri gittiğinde verilerim kaybolmasın istiyorum diyorsanız işler biraz karışıklaşıcak.
Sadece güvenlik istiyorsanız Raid 1
Hem hız hem güvenlik hemde maliyetin biraz daha düşmesi diyorsanız Raid 5
Hem hız hem güvenlik hemde maliyetin biraz daha düşmesi diyorsanız Raid 5
Raid 1 nedir ?
Raid 1 yani miroring’in çalışma mantığı : En az 2 diskin bulunması gerekmektedir. Sistemde bulunan disk sayısının yarısı performansınızı belirtir.
Toplamda 4 tane 160gb’lik diskimizin olduğunu farz edelim. Ve raid 1 teknolojisini kullanıyoruz.
Bu durumda 2 tane 160gb’lik disk kapasitemiz olucaktır. Okuma ve yazma hızımız ise bu 2 diskin hızı ile belirlenicektir. Ancak üzerine veri yazılan disklerden biri bozulduğunda yada çıkarıldığında sistem çalışır durumda olucaktır ve verilerde hiçbir kayıp olmiyacaktır.
Bu durumda 2 tane 160gb’lik disk kapasitemiz olucaktır. Okuma ve yazma hızımız ise bu 2 diskin hızı ile belirlenicektir. Ancak üzerine veri yazılan disklerden biri bozulduğunda yada çıkarıldığında sistem çalışır durumda olucaktır ve verilerde hiçbir kayıp olmiyacaktır.
Raid 5 nedir ?
Raid teknolojileri arasında en karışıklarından birtanesidir. Hem hız hem güvenlik sağlamaktadır. En az 3 disk ile birlikte çalışır.Çalışma mantığı ise 1. ve 2. diske veri yazılırken 3.disk bu 2 diskin algoritmasını tutar.
2.ve 3.diske veri yazılırken 1.disk bu disklerin algoritmasını tutar 1. ve 3. diske veri yazılırken ise 2.disk bu disklerin algoritmasını tutar. Disk kapasitemiz ise sitemdeki bulunan disklerin 1eksigi kadar olucaktır. Bu 3 diskten birtanesinin zarar görmesi sistemin çalışmasını engellemicektir ancak 2disk zarar görür ise sistem çökmeye mahkum kalıcaktır.
2.ve 3.diske veri yazılırken 1.disk bu disklerin algoritmasını tutar 1. ve 3. diske veri yazılırken ise 2.disk bu disklerin algoritmasını tutar. Disk kapasitemiz ise sitemdeki bulunan disklerin 1eksigi kadar olucaktır. Bu 3 diskten birtanesinin zarar görmesi sistemin çalışmasını engellemicektir ancak 2disk zarar görür ise sistem çökmeye mahkum kalıcaktır.
BIOS Nedir?
BIOS (Basic Input Output System), giriş ve çıkış aygıtlarını kontrol ederk sistemin açılmasını sağlar. BIOS, kalıcı bir yazılım olup ROM bellekte saklanır. Anakart’ın birçok özelliğini kullanmamıza olanak sağlayan yazılım, sistem ve donanımlarımız arasında bağlantı kurar.
BIOS'un Görevleri
- RAM, ekran kartı gibi donanımları açılışta BOOT "test" eder.
- Donanımların voltaj düzeylerini ayarlar.
- Sistemi HDD dışında bir sistemde çalıştırmak için başlangıç sürücüsünü belirlemeye yarar.
- Donanımların frekans ayarlarını yapar.
- Kullanılmayan donanım parçalarını kapatmamıza olanak sağlar.
BIOS Nasıl Açılır
- Açılış tuşu bilgisayardan bilgisayara değişiklik gösterebilir.
- Genellikle F2, F10, DEL tuşları kullanılarak açılır.
- Menüdeki ayarları değiştimek için klavyedeki "+" ve "-" tuşları kullanılır.
En Yaygın BIOS Markaları
- AWARD
- AMI
CMOS
(Complementary Metal Oxide Semiconductor), BIOS çipinde bulunan, başlatma bilgilerini içeren ve çok düşük güç tüketimi yapan bir bellektir. Bilgisayarı başlatırken BIOS, tarih, saat, değitirilmiş ayarlar.. gibi bilgileri bu bellekten alır. Gücünü de BIOS pili olarak adlandırdığımız pilden karşılar.
BIOS Menüleri
- Standart Cmos Setup
- Bios Features Setup
- Chipset Features Setup
- Integrated Peripherals
- Power Management Setup
- PNP/PCI Configuration
- Load Bios Defaults
- Load Performance Setup Defaults
- Supervisor Password
- User Password
- Save & Exit Setup
- Exit Without Saving
1. Standart CMOS Setup
- Date/Time: Sistem saati ve tarihinin ayarlandığı sekmedir.
- Hard Disk: BIOS'un Hard Disk'inizi otomatik ya da manuel olarak tanıtılacağı bölümdür.
- Disk Drives: Disket sürücünüzün tipini belirler.
- Halt On: BIOS test yaparken herhangi bir hata ile karşılaşırsa ne yapması gerektiğinin belirlendiği bölümdür.
2. BIOS Features Setup
- Virus Warning: Boot sektördeki virüsler için uyarı verilmesini sağlar.
- CPU Internal Cache: Sistem performansını arttırmak için açık tutulabilecek bir bellektir.
- External Cache: Tüm yeni anakartlarda bulunan bir özelliktir ve "ENABLED" konumunda olması gerekir.
- Quick Power on Self Test (POST): Açılış testinin hızının ayarlandığı bölümdür.
- Boot Sequence: İşletim sisteminin hangi sürücüden başlatılacağının karar verildiği sekmedir.
- Floppy Disk Access Control: Sabit diskten diğer aygıtlara bilgi paylaşımının ayarlandığı bölümdür.
- Boot Up Floppy Seek: Bilgisayar açılırken floppy sürücüsünün denetlenip denetlenmeyeceğini sorar.
- Boot Up Numlock Status: Numlock tuşunun açılışta etkin olup olmayacağı ayarlanır.
- Security Options: Bu bölümde bilgisayarın açılışı için parola ayarlanır.
- Typematic Rate: Bir saniyede klavyeden kaç karakter girileceği ayarlanır.
- Typematic Delay: İki karakter yazımı arasındaki gecikme süresi belirlenir.
- PS/2 Mouse Function Control: Eğer mouse PS/2 portundan kullanılıyorsa mutlaka "ENABLED" yapılmalıdır.
- HDD S.M.A.R.T Capability: Disk testinin yapıldığı bölümdür.
- Video ROM BIOS Shadow: Ekran kartının BIOS'unu RAM'e taşır.
3. Chipset Features Setup
*Chipset ayarlarının değiştirildiği bölümdür. Fakat ayarların değiştirilmesi tavsiye edilmez. Çünkü anakart satılırken en ideal ayarları yapılarak gönderilir.
- VGA Shared Memory Size: Ekran kartının ne kadar RAM kullanacağının ayarlandığı bölümdür.
- 8/16 Bit I/O Recovery Time: Default ayarlarda bırakılmalıdır.
- Onboard PCI IDE: IDE (Tümleşik Elektronik Aygıtlar) aygıtının PCI veri yolunu kullanması için gerekli bir sekmedir.
- Data Integrity Mode: Eğer belleğiniz hata düzeltmeli bir bellek ise "ECC" değilse "Non-ECC" yapılır.
- Current CPU CORE Voltage: İşlemcinin çalışma gerilimi gösterilir.
- CPU Fan Speed: İşlemcinin fan hızını gösterir.
- Current System Temperature: Sistemdeki sensörlerin ısı değerlerini gösterir.
- CPU Temperature: İşlemcinin belirlenen çalışma sıcaklığını geçtiği durumlarda uyarı vermesini sağlar.
- Shout Down Temperature: İşlemci belirlenen sıcaklığı geçerse bilgisayar kendini kapatır.
- On Chip USB: Sistemdeki USB aygıtlarını kullanmak için "ENABLED" konumunda bırakılmalıdır.
- Fan Fail Alarm: Bilgisayarda bulunan fanların çalışma hızı düştüğü zaman uyarı verir.
4. Integrated Peripherals
- Power On Function: Bilgisayarı nasıl açmak istediğimizi (klavye,mouse,v.b.) ayarlamamızı sağlar.
- IDE HDD Block Mode: 2 GB'tan büyük disklerde "ENABLED" konumunda olmalıdır.
- On Chip Primary/Secondary IDE: IDE 1 ve IDE 2 devrelerinin kontrolünü sağlar.
- Onboard FDC Controller: Disket sürücüsünün kontrolünü sağlar.
- USB Controller: USB portlarını kontrol eder.
- USB Keyboard Setup: USB klavye izinleri ayarlanır.
- UART Mode Select: Kızılötesi aygıtların kullanımına göre ayarlanabilen bir bölümdür.
- On Board FDD Controller: FDD kontrolünü sağlar.
- On Board Parallel Port: Paralel portların çalışma adresleri ayarlanır.
- PWRON After PWR Fail: Bu ayar sayesinde elektrikler gidip geldiğinde bilgisayarınız kendini otomatik olarak açabilir.
- PS/2 Mouse Power On: "ENABLED" konumunda, mouse tuşuna basıldığı an bilgisayarın açılması sağlanır.
- Keyboard Power On: "ENABLED" konumunda, klavyeden herhangi bir tuşa basılması durumunda bilgisayar açılır.
5. Power Management Setup
*Bu bölüm bilgisayarın enerji tüketiminin ayarlanmasını sağlar.
- Power Management: Bu bölüm tüm güç seçenekleri içerisinde barındırır.
- PM Control by Apm: Güç yönetiminin bilgisayar tarafından yapılmasına olanak sağlar.
- Automatic Power Up: Bilgisayarın ayarlanan saatlerde otomatik olarak açımasını sağlar.
- Video Off Option: Bu sekme de monitörün ne zaman tasarruf moduna geçeği ayarlanır.
6. PNP/PCI Configrutaion
*PNP/PCI ConfigrutaionTak-Çalıştır işletim sistemlerinin ayarlandığı bölümdür. Eğer BIOS'u kullanmak istiyorsanız bu ayar "NO" olarak kaydedilmelidir.
- PnP Os Installed: Tak-Çalıştır bir işletim sistemine sahipseniz "YES" yapınız.
- Resources Controlled By: "AUTO" ayarı önerilir. Bu ayar durumunda her veri yoluna IRQ otomatik olarak atanır. Ayarları manuel yapmak istiyorsanız uygun slotları kendiniz seçmelisinz.
7. Load BIOS Defaults
*BIOS ayarlarını yanlış girerseniz ya da eski durumuna döndürmek istiyorsanız bu ayar kullanılır.
8. Save & Exit Setup
9. Exit Without Saving
*Yapılan değişiklikler kaydedilmeden çıkış yapılmasını sağlar.
10. Load Setup/Performance Defaults
*BIOS sisteminin optimum performansta çalışabileceği ayarları geri yükler.
11. Supervisor Password
*BIOS ayarlarının tek bir kişi tarafından kontrol edilmesi için şifre belirlenen bölümdür.
12. User Password
*Sadece sisteme şifre koyar, BIOS'u etkilemez.
- Eğer bilgisayarınızda bilmediğiniz farklı menüler varsa yorum olarak belirtiniz. Biz de yardımcı olmaya çalışalım.
- POST: Bilgisayarınızın başlarken yaptığı donanım testidir.
- OS: Operation system olarakta geçer. İşletim sistemi demektir.
- MEMORY: Bellek anlamına gelir.
- AGP: Advenced graphics port. Gelişmiş grafik portudur. Şu anda bu portların yerini PCIE(pcı Express)ler almıştır.
- IDE: Harddisk, cd-rom türü aygıtların anakart üzerine bağlanmasını sağlayan kablo.
- PASSWORD: Şifre.
- HDD: Harddisk. Sabit disk.
- FDD: Floppy disk. Disketlik.
- ENABLE: Aktif.
- DİSABLE: Pasif.
- MANUEL: Elle ayarlanabilir.
- AUTO: Otomatik ayarlama
UEFI ve BIOS Arasındaki Farklar
UEFI, BIOS'un yerine alması düşünülen teknolojidir. BIOS, işletim sistemi devreye girene kadar donanımı kontrol eden, anakart üzerinde bir çipte gömülü olarak çalışan bir yazılım.
UEFI Özellikleri
BIOS, bilgisayar açıldığı anda işlemciye tüm diğer donanımları sırasıyla tanıtır. Donanımların temel iletişim protokollerini belirler. İşletim sisteminin başlangıç öğelerinin herhangi bir sürücüden (HDD, CD-ROM vb.) yüklenmesini sağlar. İşletim sistemi çalışırken donanım ve işletim sistemi arasındaki ilişkileri düzenler.
UEFI - BIOS
UEFI Özellikleri
- Öncelikle UEFI daha güvenilir. "Güvenli açılış" özelliği ile BIOS ve işletim sistemi arasına Rootkit gibi zararlı yazılımların girmesine engel oluyor.
- BIOS bilindiği üzere yavaş açılıyor. UEFI daha hızlı açılış sağlıyor.
- BIOS'un desteklediği Hardisk yani sabitdisk boyutlarında limit var. UEFI 2.2 TBkapasiteden daha yukarı kapasiteye sahip diskleri destekliyor.
BIOS, bilgisayar açıldığı anda işlemciye tüm diğer donanımları sırasıyla tanıtır. Donanımların temel iletişim protokollerini belirler. İşletim sisteminin başlangıç öğelerinin herhangi bir sürücüden (HDD, CD-ROM vb.) yüklenmesini sağlar. İşletim sistemi çalışırken donanım ve işletim sistemi arasındaki ilişkileri düzenler.
UEFI - BIOS
- BIOS pc ler üzerinde gömülü gelen ve pc’nin ilk çalıştırdığı yazılımdır. UEFI ise Intel firması tarafından geliştirilen BIOS standartlarıdır.
- UEFI farklı fare kontrollerini destekler, sabit diskinizi yedeklemeye imkan tanır.
- UEFI internetinizi kullanarak bilgisayarın ihtiyacı olan sürücüleri kurabilir. BIOS'ta bu özellik yoktur.
- BIOS yalnızca metin arayüzü ile yönetilebilir, UEFI'de grafiksel bir arayüz mevcuttur.
- BIOS tek dil seçeneği sunarken, UEFI çoklu dil seçeneği sunarak kullanımı kolaylaştırır. BIOS'un aksine, UEFI firmware manager and system software manager şeklinde 2 modül mevcuttur.
- UEFI açılış süresü daha kısadır.
- UEFI C diliyle, BIOS ise ASM diliyle geliştirilmiştir. BIOS 16 bit modunda, UEFI ise 32 bit veya 64 bit modunda çalışır. Herhangi bir işletim sistemi olmadan UEFI üzerinden internette dolaşmak mümkün olabilir.
- UEFI hataları düzeltmekte ve arızaları onarmakta daha iyidir.
Hot Plug ve Hot Swap
Çalışan bir donanımı server dan kaldırabiliyorsanız bu donanım Hot Plug'tır. Ancak sistem çalışırken donanım ekleyip / kaldırabiliyorsanız bu Hot Swap bir donanımdır.
Wake On Lan, Wake On Ring
Wake On Lan: Bir bilgisayardan başka bir bilgisayara ping atıp o bilgisayarın açılmasını sağlamaktır.
Wake On Ring: Modem Kullanılarak Gelen herhangi bir telefon aramasında bilgisayarın açılmasıdır.
Wake On Ring: Modem Kullanılarak Gelen herhangi bir telefon aramasında bilgisayarın açılmasıdır.
ATA, SATA, PATA, SCSI
PATA (IDE)
- Paralel ileri teknoloji eklentisi anlamına gelmektedir.
- Bu kelime ATA, IDE, ATAPI olarak ta birçok yerde geçmektedir.
- Paralel olarak veri iletimine sahiptir. Sahip olunan arabirim CD ROM, DVD ROM ve HDD ler içinde aynıdır.
- 40 ve 80 iletkenli kablo ile anakarta bağlanır.
SATA (Serial ATA)
- Seri olarak veri alışverişine imkan veren PATA’dan sonra çıkartılan bir arabirimdir.
- İletişim için ATA komut setini kullanmaktadır. Haberleşme tek yönlü yapıdadır. Seri iletimi yapısından dolayı kablo iletken sayısı azdır.
- Band genişliği daha fazla ve kablo boyutları uzun ve incedir. SATA disk kullanımının diğer bir avantajı da kablonun az yer kaplaması dolayısı ile hava sirkülasyonun daha az engel olmasıdır.
- SATA'larda kendi aralarında ayrılmaktadır. SATA iki hard diskinin SATA 1’hard diskine göre anakart ve sistem ile haberleşme yolu teorik olarak iki kat fazladır.
- Ama bu performansın da 2 kat fazla olduğu anlamına gelmez çünkü bu noktadaki en büyük kısıt hard diskinin dönme ve hard diskin kafasının okuma hızıdır.
- SATA ve PATA disklerin arasında seçim yaparken dikkat edilecek bir husus kasa güç soket yapısı olacaktır. Kasamızı PATA uyumlu seçip disk ve DVD sürücüleri SATA seçtiğimizde güç kabloları konusunda sıkıntı yaşayabiliriz.
SCSI
- Çoğunlukla sunucularda kullanılan disklerdir.
- Disklerinin dönüş hızları ve performansları çok yüksektir.
- Bu yüzden fiyatları ev kullanımı için uygun değildir.
- SCSI arabirimi disklerin dışında birçok farklı donanım ile beraber çalışabilir.
- Seri ve paralel çalışan tipleri vardır.
Router, ADSL, WLAN, WPS ve Firmware
Router, yönlendiricidir. Aldığı trafiği yönlendirir.
ADSL, dijital abone hattıdır. Ülkemizdeki en yaygın bağlantı tipidir ve en yüksek erişilebilir hızı ADSL2+ ile birlikte 24 Mbit'tir.
WLAN, Wireless LAN, yani kablosuz ağın kısaltmasıdır.
WPS, Wi-Fi Protected Setup. Tek tuşa basarak, kablosuz ağ cihazlarının şifre girmeden iletişim kurmasını sağlayan kolay kablosuz ağ kurulum teknolojisidir.
Firmware, modemin içinde çalışan Linux tabanlı yazılımdır.
ADSL, dijital abone hattıdır. Ülkemizdeki en yaygın bağlantı tipidir ve en yüksek erişilebilir hızı ADSL2+ ile birlikte 24 Mbit'tir.
WLAN, Wireless LAN, yani kablosuz ağın kısaltmasıdır.
WPS, Wi-Fi Protected Setup. Tek tuşa basarak, kablosuz ağ cihazlarının şifre girmeden iletişim kurmasını sağlayan kolay kablosuz ağ kurulum teknolojisidir.
Firmware, modemin içinde çalışan Linux tabanlı yazılımdır.
NVIDIA (SLI), ATI (CrossFire) ve Lucid Hydra
SLI (Scalable Link Interface): 2004 yılında NVIDIA tarafından geliştirilmiştir. PCI Express (PCIe) arabirimini kullanan iki (ya da daha fazla) ekran kartından tek çıkış almaya yarayan bir bağlantı teknolojisidir. Özdeş ekran kartları paralel olarak bağlanarak işlem gücü arttırılır. (iki ekran kartı ile işlem gücü ikiye katlanır.)
SLI ismi ilk olarak 1998 yılında 3dfx tarafından kullanılmıştır (Scan-Line Interleave). Bu teknoloji Voodoo 2 serisi ekran kartlarında kullanılmıştır. 3dfx daha sonra NVIDIA tarafından satın alınmış ve voodoo serisi ekran kartlarının üretimine son verilmiştir.
3dfx ve NVIDIA tarafından kullanılan bu iki SLI teknolojisi birbirlerinden tamamen farklıdır.
CrossFire : ATI'nin ilk başta 2 daha sonra 4 GPU'nun bir bilgisayarda kullanılmasına olanak sağlayan teknolojidir. Sadece PCI Express'li anakartlarda kullanılabilir. İlk olarak 27 Ekim 2005 tarihinde basına açıklanmıştır. Sadece ATI'nin kendi çipsetlerini kullanan anakartlardan "yazılımsal" olarak sağlanabiliyordu. Fakat ATI'nin İntel'e destek vermesiyle ve ATI X1950 çıktıktan sonra tüm anakartlardan sağlanabilmekte.
Lucid Hydra: LucidLogix adlı firma Lucid Hydra 100 adlı bir yongayı sessiz sedasız piyasaya çıkarmıştı. Bu yonganın vaat ettiği şey, sistemlerde bulunan birden fazla grafik işlemciyi verimli bir şekilde kullanmaktı. Bunun mevcut NVIDIA SLI ya da ATI Crossfire dan farkı nedir diye sorabilirsiniz. Lucid Hydra aynı sistemde verimli bir şekilde birden fazla grafik işlemci kullanımında marka ya da model farkı gözetmiyordu.
SLI ismi ilk olarak 1998 yılında 3dfx tarafından kullanılmıştır (Scan-Line Interleave). Bu teknoloji Voodoo 2 serisi ekran kartlarında kullanılmıştır. 3dfx daha sonra NVIDIA tarafından satın alınmış ve voodoo serisi ekran kartlarının üretimine son verilmiştir.
3dfx ve NVIDIA tarafından kullanılan bu iki SLI teknolojisi birbirlerinden tamamen farklıdır.
CrossFire : ATI'nin ilk başta 2 daha sonra 4 GPU'nun bir bilgisayarda kullanılmasına olanak sağlayan teknolojidir. Sadece PCI Express'li anakartlarda kullanılabilir. İlk olarak 27 Ekim 2005 tarihinde basına açıklanmıştır. Sadece ATI'nin kendi çipsetlerini kullanan anakartlardan "yazılımsal" olarak sağlanabiliyordu. Fakat ATI'nin İntel'e destek vermesiyle ve ATI X1950 çıktıktan sonra tüm anakartlardan sağlanabilmekte.
Lucid Hydra: LucidLogix adlı firma Lucid Hydra 100 adlı bir yongayı sessiz sedasız piyasaya çıkarmıştı. Bu yonganın vaat ettiği şey, sistemlerde bulunan birden fazla grafik işlemciyi verimli bir şekilde kullanmaktı. Bunun mevcut NVIDIA SLI ya da ATI Crossfire dan farkı nedir diye sorabilirsiniz. Lucid Hydra aynı sistemde verimli bir şekilde birden fazla grafik işlemci kullanımında marka ya da model farkı gözetmiyordu.
RAM Nedir (DRAM, SRAM, SDRAM, DDR ve DRD RAM)
RAM (Random Access Memory - Rasgele Erişilebilir Hafıza), bilgisayarınızda çalışan program verilerinin, hızlı erişebilirliğini arttırmak için bilgisayar sisteminin hafızasında tutulması işine yarar.
RAM'de bir hafızadır. Sabit diskte veriler bilgisayar sistemini kapattığınızda da kalır. RAM hafıza elektrik kesildiğinde sıfırlanır ve veriler kayıt altında tutulmaz. RAM, sabit diske göre hızlıdır. Bu yüzden hızlı bir bilgisayar sistemi, RAM hızının ve kapasitesinin büyüklüğü ile direk bağlantılıdır. RAM kapasitesi yüksek bir makinede açtığınız 15 farklı program arasında geçiş yapmanız RAM kapasitesi düşük olana göre daha hızlı olacaktır. Çünkü yüksek RAM de program ile ilgili tutulabilecek veriler için daha fazla yer olacaktır. RAM'de yer kalmadığında bu bilgiler makinenizin sabit diski üzerinden yürütülmeye başlanır.
RAM'de bir hafızadır. Sabit diskte veriler bilgisayar sistemini kapattığınızda da kalır. RAM hafıza elektrik kesildiğinde sıfırlanır ve veriler kayıt altında tutulmaz. RAM, sabit diske göre hızlıdır. Bu yüzden hızlı bir bilgisayar sistemi, RAM hızının ve kapasitesinin büyüklüğü ile direk bağlantılıdır. RAM kapasitesi yüksek bir makinede açtığınız 15 farklı program arasında geçiş yapmanız RAM kapasitesi düşük olana göre daha hızlı olacaktır. Çünkü yüksek RAM de program ile ilgili tutulabilecek veriler için daha fazla yer olacaktır. RAM'de yer kalmadığında bu bilgiler makinenizin sabit diski üzerinden yürütülmeye başlanır.
RAM Çeşitleri
DRAM: Bu bellek bilgi alışverişi sağlayabilmek için elektrik sinyallerini kullanır. Bu nedenle de sürekli yenilenme ihtiyacı duyar, bir saniye içerisinde binlerce kez yenilenir ancak buna rağmen SRAM’den daha yavaştır.
SRAM: Bu bellek DRAM’de olduğu gibi bilgileri tutabilmek için yenilenmeye ihtiyaç duymaz bu yüzden ona oranla daha hızlı ve pahalıdır.
SDRAM: İşlemci ile eş zamanlı olarak çalışan bir RAM türüdür. İşlemciyi daha az beklettiği için daha sık tercih edilir.
DDR RAM: SDRAM belleklerden iki kat daha hızlıdır, her bir saat darbesinde iki bilgi okur. 100Mhz DDR RAM’in veri yolu genişliği 1600MB/sn’dir. Bu bellekler grafik ağırlıklı işlemlerde çok başarılılardır. 64 bitlik veri yolu kullanırlar. Daha az enerji harcarlar ve fiyat olarak da SDRAM’den çok da farklı değillerdir.
DRD RAM: Rambus isimli bir firma tarafından üretilmiştir. 16 bitlik bir veri yolu kullanılır ve ilk defa dar bir veri yolundan yüksek hızlar bu ram’de elde edilmiştir. Günümüzde kullanılan en son teknolojidir. 1.6GB/sn hızındadır.
DRAM: Bu bellek bilgi alışverişi sağlayabilmek için elektrik sinyallerini kullanır. Bu nedenle de sürekli yenilenme ihtiyacı duyar, bir saniye içerisinde binlerce kez yenilenir ancak buna rağmen SRAM’den daha yavaştır.
SRAM: Bu bellek DRAM’de olduğu gibi bilgileri tutabilmek için yenilenmeye ihtiyaç duymaz bu yüzden ona oranla daha hızlı ve pahalıdır.
SDRAM: İşlemci ile eş zamanlı olarak çalışan bir RAM türüdür. İşlemciyi daha az beklettiği için daha sık tercih edilir.
DDR RAM: SDRAM belleklerden iki kat daha hızlıdır, her bir saat darbesinde iki bilgi okur. 100Mhz DDR RAM’in veri yolu genişliği 1600MB/sn’dir. Bu bellekler grafik ağırlıklı işlemlerde çok başarılılardır. 64 bitlik veri yolu kullanırlar. Daha az enerji harcarlar ve fiyat olarak da SDRAM’den çok da farklı değillerdir.
DRD RAM: Rambus isimli bir firma tarafından üretilmiştir. 16 bitlik bir veri yolu kullanılır ve ilk defa dar bir veri yolundan yüksek hızlar bu ram’de elde edilmiştir. Günümüzde kullanılan en son teknolojidir. 1.6GB/sn hızındadır.
CPU, Anakart ve Chipset
CPU (Central Processing Unit)
Bir bilgisayarın en popüler ve en önemli parçası işlemcidir. CPU (Central Processing Unit / Merkezi İşlem Birimi) olarak anılan işlemciler, adından da anlaşılacağı üzere bir bilgisayardaki işlemleri yürüten ve sonuçları gerekli yerlere gönderen elemandır.
1971 yılında Intel firmasının ilk defa binlerce transistörü bir silikon çip üzerinde birleştirmesiyle bilgisayar çağında devrim gerçekleştirilmiş oldu. Bu şekilde daha önce sadece büyük şirketlerin ve üniversitelerin kullanabildiği bilgisayarlar iyice küçüldü ve evlere girmeye başladı.
Eskiden işlemci PC'nin en önemli parçasıyken bir PC'nin değerini belirleyen şeyin performans ve sunduğu imkanlar olduğunu düşünürsek artık en önemli parçalarından biri diyebiliyoruz. Çünkü bir PC'nin performansını grafik kartı, sabit disk, bellek gibi bileşenler de belirlediği gibi, özellikleri de kullanılan anakarta, multimedya donanımlarına ve çevre birimlerine bağlı. Bu yüzden hızlı bir işlemci ile yavaş bir sabit disk veya grafik kartı kullanmak veya yavaş bir işlemciyle hızlı bir grafik kartı veya sabit disk kullanmak pek anlamlı olmuyor. Donanımların birbirine ayak uydurduğu, başka bir donanımın işini görmesi için nispeten daha az süre beklediği sistemler dengeli sistemlerdir.
Bir bilgisayarın en popüler ve en önemli parçası işlemcidir. CPU (Central Processing Unit / Merkezi İşlem Birimi) olarak anılan işlemciler, adından da anlaşılacağı üzere bir bilgisayardaki işlemleri yürüten ve sonuçları gerekli yerlere gönderen elemandır.
1971 yılında Intel firmasının ilk defa binlerce transistörü bir silikon çip üzerinde birleştirmesiyle bilgisayar çağında devrim gerçekleştirilmiş oldu. Bu şekilde daha önce sadece büyük şirketlerin ve üniversitelerin kullanabildiği bilgisayarlar iyice küçüldü ve evlere girmeye başladı.
Eskiden işlemci PC'nin en önemli parçasıyken bir PC'nin değerini belirleyen şeyin performans ve sunduğu imkanlar olduğunu düşünürsek artık en önemli parçalarından biri diyebiliyoruz. Çünkü bir PC'nin performansını grafik kartı, sabit disk, bellek gibi bileşenler de belirlediği gibi, özellikleri de kullanılan anakarta, multimedya donanımlarına ve çevre birimlerine bağlı. Bu yüzden hızlı bir işlemci ile yavaş bir sabit disk veya grafik kartı kullanmak veya yavaş bir işlemciyle hızlı bir grafik kartı veya sabit disk kullanmak pek anlamlı olmuyor. Donanımların birbirine ayak uydurduğu, başka bir donanımın işini görmesi için nispeten daha az süre beklediği sistemler dengeli sistemlerdir.
Motherboard (Anakart)
- Anakartlar, bilgisayarların temel taşıdır.
- Bütün donanımsal birimler anakarta bağlanırlar.
- Anakartlar, çevre birimleri için portların çoğunu sunmanın yanında Güç kaynağından gelen gücü de sisteme dağıtırlar.
*Anakartlar, orijinal ifadesi ile bir PCB, yani “Printed Circuit Board” dır. Çok karmaşık ve üst üste geçen yollardan oluşan çok katmanlı bir yapısı vardır. Bu çok katmanlı yapı, kabloların oluşturduğu bir otoban gibi düşünülebilir. Buradaki her bir yola “traces” yani iz denir.
Anakart Sınıflandırmaları
Anakartları tanımlama ve karşılaştırmada 4 temel özellik öne çıkar. Bunlardan ilki şekil faktörü veya orijinal ifadesiyle form faktörüdür. Form faktörü, anakartın fiziksel boyutu ile bileşenlerin ve bölümlerin genel yerlerini ifade eder. Bu açından belirli standartlar oluşmuş durumdadır ve anakartlar genellikle bu standart isimleri ile bilinirler. Form faktörü, daha çok kasa ve güç kaynağı tercihlerini doğrudan etkilediği için; bunların seçimi sırasında önem taşır. Anakartların günlük hayatta en çok, “destekledikleri işlemci türü” ile sınıflandırıldıklarını duyarsınız. Örneğin “Pentium 4 anakart” ifadesi genelde tüm P4 modellerini çalıştıran veya sadece P4 işlemcilerle çalışan bir Anakart’ı ifade etmeyecektir. Bu genellikle işlemci yuvasının yapısını ifade etmeye yönelik bir tanımdır. Anakart'ın üzerinde genellikle 2 adet yongadan oluşan chipset, kullanılabilecek işlemci modelleri, bellek boyutu ve özellikleri, bağlantı türleri gibi temel özellikleri belirler. Genellikle anakartın üzerinde bulundukları bölgelere göre kuzey ve güney çipleri veya köprüleri olarak da adlandırılırlar. Son olarak anakartların üzerlerinde bulundukları dahili bileşenlere göre de sınıflandırıldıkları görülür. Ancak bu dahili veya diğer bir ifadesiyle on-board bileşenlerin standartlaşmaya yaklaşmasıyla, bu sınıflandırma eskisi kadar sık kullanılmamaktadır. Örneğin üzerinde dahili ethernet kartı bulunan veya bulunmayan anakartlar sınıflandırması çok etkili değildir. Ses, ethernet vb bileşenler artık neredeyse tüm anakartların üzerinde standart olarak yer almaktadır.
Anakart Şekil Faktörleri
AT şekil faktörü IBM tarafından 80’lerin başında geliştirilmiş ve 90’ların ortasına kadar kullanım alanı bulmuştur. AT anakartların en büyük problemi harici kapılarının eksik olmasıydı. O dönemde ortalama bir bilgisayara takılan cihazlar sadece 1 ekran ve 1 klavye idi. Bilgisayarın arkasına takılan cihazların sayısı artmaya başladıkça, yeni şekilde faktörleri geliştirildi. İlk olarak LPX adıyla çıkan, daha sonra ise NLX olarak değişen şekil faktörü, AT’nin geliştirilmiş versiyonlarıdır. Genişleme yuvaları kullanımını mümkün kılmalarına karşın, yeterince esnek olmayışları yeni bir şekil faktörü için duyulan gereksinimi hızla arttırmıştır. Günümüzde ise ATX ve BTX şekil faktörleri ve bunların alt türevleri kullanılmaktadır.
ATX Şekil Faktörü
Daha esnek şekil faktörü arayışları, 1995 yılında ATX’in icat edilmesine öncülük etti. 1998 yılı civarında AT’yi geçerek bugünün en yaygın kullanılan şekil faktörü olan ATX, AT üzerinde çok sayıda geliştirme barındırır. ATX, AT’den AT klavye girişi olmamasıyla ayrılır. Bunun yerine bütün gerekli kapılar arka panele yerleştirilmiştir. Güç kaynağının yeri daha iyi bir hava dolaşımına müsaade eder. İşlemci ve bellek, erişimi daha kolay bir yere yerleştirilmiştir. Daha kısa kabloların korunmaları daha kolaydır. Bu özellikler kullanıcıya daha arttırılmış başarım sunar. Beraberinde geliştirilen ATX güç kaynağının Soft Power özelliğini yazılımsal olarak kullanarak sistemi açma ve kapama imkanı sunar. Standart ve yüksek esnekliğe sahip bağlantılara sahip olan ATX’in özel kullanımlar için alt türevleri bulunur.
MicroATX anakartlar, güncel kullanımda MiniATX olarak da bilinir. Standart ATX bağlantılarını kullanmasına rağmen, ATX’den yüzde otuz daha küçüktür. Güç kaynağı olarak da standart ATX güç kaynağı kullanır. FlexATX ise, Intel’in oluşturduğu ve daha küçük olan bir MicroATX türevidir. FlexATX anakartlar standart bir ATX güç kaynağı kullanabilmesine rağmen, birçok FlexATX sistem FlexATX’e özel bir güç kaynağı kullanır. Bu konuda her ana şekil faktörünün, kendine ait kasasını gerektirdiği akılda tutulmalıdır. Yeni bir kasa alınmadan bir şekil faktörü diğeriyle değiştirilemez. Bunun tek istisnası, daha geniş ATX şekil faktörü kasalarda, daha ufak boyutlu ATX anakartların da kullanabilmesidir. Büyük ATX kasaya küçük anakart takabilir, ancak küçük ATX kasaya büyük anakart takılamaz.
BTX Şekil Faktörü
Hızlı işlemciler ve güçlü ekran kartlarının yarattığı aşırı ısınma, BTX şekilde faktörünün temel dinamiği olmuştur. İlk bakışta BTX, ATX gibi gözükebilir. Anca bir BTX anakart, ATX kasanın içine konulamaz. BTX’de güç bağlantısı değişmediği için, BTX güç kaynağı olarak adlandırılan bir güç kaynağı yoktur. Bileşenlerin yerleri ısı dağıtımı ve soğutmaya yönelik ayarlanmıştır. ATX’e de olduğunu gibi, ATX türlerime karşılık gelen üç alt türü vardır. BTX ATX’e, MicroBTX MicroATX’e, PicoBTX ise FlexATX’e karşılık gelir. Endüstri tarafından kabul görmediğinden günümüzde yaygınlaşmamıştır. Ancak yükselen ısı sorunu nedeniyle tekrar popüler olma ihtimali bulunmaktadır.
Anakart Sınıflandırmaları
Anakartları tanımlama ve karşılaştırmada 4 temel özellik öne çıkar. Bunlardan ilki şekil faktörü veya orijinal ifadesiyle form faktörüdür. Form faktörü, anakartın fiziksel boyutu ile bileşenlerin ve bölümlerin genel yerlerini ifade eder. Bu açından belirli standartlar oluşmuş durumdadır ve anakartlar genellikle bu standart isimleri ile bilinirler. Form faktörü, daha çok kasa ve güç kaynağı tercihlerini doğrudan etkilediği için; bunların seçimi sırasında önem taşır. Anakartların günlük hayatta en çok, “destekledikleri işlemci türü” ile sınıflandırıldıklarını duyarsınız. Örneğin “Pentium 4 anakart” ifadesi genelde tüm P4 modellerini çalıştıran veya sadece P4 işlemcilerle çalışan bir Anakart’ı ifade etmeyecektir. Bu genellikle işlemci yuvasının yapısını ifade etmeye yönelik bir tanımdır. Anakart'ın üzerinde genellikle 2 adet yongadan oluşan chipset, kullanılabilecek işlemci modelleri, bellek boyutu ve özellikleri, bağlantı türleri gibi temel özellikleri belirler. Genellikle anakartın üzerinde bulundukları bölgelere göre kuzey ve güney çipleri veya köprüleri olarak da adlandırılırlar. Son olarak anakartların üzerlerinde bulundukları dahili bileşenlere göre de sınıflandırıldıkları görülür. Ancak bu dahili veya diğer bir ifadesiyle on-board bileşenlerin standartlaşmaya yaklaşmasıyla, bu sınıflandırma eskisi kadar sık kullanılmamaktadır. Örneğin üzerinde dahili ethernet kartı bulunan veya bulunmayan anakartlar sınıflandırması çok etkili değildir. Ses, ethernet vb bileşenler artık neredeyse tüm anakartların üzerinde standart olarak yer almaktadır.
Anakart Şekil Faktörleri
AT şekil faktörü IBM tarafından 80’lerin başında geliştirilmiş ve 90’ların ortasına kadar kullanım alanı bulmuştur. AT anakartların en büyük problemi harici kapılarının eksik olmasıydı. O dönemde ortalama bir bilgisayara takılan cihazlar sadece 1 ekran ve 1 klavye idi. Bilgisayarın arkasına takılan cihazların sayısı artmaya başladıkça, yeni şekilde faktörleri geliştirildi. İlk olarak LPX adıyla çıkan, daha sonra ise NLX olarak değişen şekil faktörü, AT’nin geliştirilmiş versiyonlarıdır. Genişleme yuvaları kullanımını mümkün kılmalarına karşın, yeterince esnek olmayışları yeni bir şekil faktörü için duyulan gereksinimi hızla arttırmıştır. Günümüzde ise ATX ve BTX şekil faktörleri ve bunların alt türevleri kullanılmaktadır.
ATX Şekil Faktörü
Daha esnek şekil faktörü arayışları, 1995 yılında ATX’in icat edilmesine öncülük etti. 1998 yılı civarında AT’yi geçerek bugünün en yaygın kullanılan şekil faktörü olan ATX, AT üzerinde çok sayıda geliştirme barındırır. ATX, AT’den AT klavye girişi olmamasıyla ayrılır. Bunun yerine bütün gerekli kapılar arka panele yerleştirilmiştir. Güç kaynağının yeri daha iyi bir hava dolaşımına müsaade eder. İşlemci ve bellek, erişimi daha kolay bir yere yerleştirilmiştir. Daha kısa kabloların korunmaları daha kolaydır. Bu özellikler kullanıcıya daha arttırılmış başarım sunar. Beraberinde geliştirilen ATX güç kaynağının Soft Power özelliğini yazılımsal olarak kullanarak sistemi açma ve kapama imkanı sunar. Standart ve yüksek esnekliğe sahip bağlantılara sahip olan ATX’in özel kullanımlar için alt türevleri bulunur.
ATX Alt Türevleri
MicroATX anakartlar, güncel kullanımda MiniATX olarak da bilinir. Standart ATX bağlantılarını kullanmasına rağmen, ATX’den yüzde otuz daha küçüktür. Güç kaynağı olarak da standart ATX güç kaynağı kullanır. FlexATX ise, Intel’in oluşturduğu ve daha küçük olan bir MicroATX türevidir. FlexATX anakartlar standart bir ATX güç kaynağı kullanabilmesine rağmen, birçok FlexATX sistem FlexATX’e özel bir güç kaynağı kullanır. Bu konuda her ana şekil faktörünün, kendine ait kasasını gerektirdiği akılda tutulmalıdır. Yeni bir kasa alınmadan bir şekil faktörü diğeriyle değiştirilemez. Bunun tek istisnası, daha geniş ATX şekil faktörü kasalarda, daha ufak boyutlu ATX anakartların da kullanabilmesidir. Büyük ATX kasaya küçük anakart takabilir, ancak küçük ATX kasaya büyük anakart takılamaz.
BTX Şekil Faktörü
Hızlı işlemciler ve güçlü ekran kartlarının yarattığı aşırı ısınma, BTX şekilde faktörünün temel dinamiği olmuştur. İlk bakışta BTX, ATX gibi gözükebilir. Anca bir BTX anakart, ATX kasanın içine konulamaz. BTX’de güç bağlantısı değişmediği için, BTX güç kaynağı olarak adlandırılan bir güç kaynağı yoktur. Bileşenlerin yerleri ısı dağıtımı ve soğutmaya yönelik ayarlanmıştır. ATX’e de olduğunu gibi, ATX türlerime karşılık gelen üç alt türü vardır. BTX ATX’e, MicroBTX MicroATX’e, PicoBTX ise FlexATX’e karşılık gelir. Endüstri tarafından kabul görmediğinden günümüzde yaygınlaşmamıştır. Ancak yükselen ısı sorunu nedeniyle tekrar popüler olma ihtimali bulunmaktadır.
Yonga Setleri / Chipset
- İşlemci türünü belirler
- RAM türünü ve kapasitesini belirler
- Anakartın desteklediği takılabilecek iç ve dış aygıtları belirler
- CPU, RAM ve I/O aygıtları arasında arayüz görevi yapar
- Genellikle 2 adet yongaya sahiptir
- AMD: Northbridge (Kuzey Köprüsü)
- Intel: MCH
- AMD: Southbridge (Güney Köprüsü)
- Intel: ICH
- Yonga setlerinde çiplerin üstlendiği fonksiyonlar üreticilere ve chipset türlerine göre değişmektedir.
İnternet, TCP/IP, IPv4 ve IPv6
İnternet, birçok bilgisayarın ve bilgisayar sistemlerinin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Bu iletişim ağında bilgisayarlar birbirlerine fiziksel olarak (kablolar, uydu bağlantıları, telsiz bağlantı vb) bağlıdır ve geliştirilen bazı özel protokollerle (TCP/IP, Transmission Control Protocol/Internet Protokol ) birbirine bağlı bilgisayarlar arasında bilgi
paylaşımına dayalı birçok işler yapılabilir (dosya alma/ gönderme, sohbet vb gibi)
TCP/IP
BUS (Veri Yolu)
2. Cache Bus (Ön Bellek Veriyolu ): Yüksek seviyeli mimarilerin önbelleğe ulaşabilmek için kullandıkları özel bir veri yoludur.
3. Memory Bus (Bellek Veriyolu): Bellek Veriyolu bellek alt sistemlerinin chipset ya da işlemciyle bağlantısını sağlayan 2. seviye bir veriyoludur.
4. Local I/O Bus (Yerel Giriş/Çıkış Veriyolu): Yüksek hızlı Input /Output (Giriş/Çıkış ) veriyoludur ve yüksek hız gerektiren aygıtların bellek, chipset ve işlemciyle bağlantısını sağlar.
5. Standard I/O Bus (Standart Giriş/Çıkış Veriyolu): Genellikle daha yavaş aygıtlar için kullanılır (fareler, standart modemler....)
paylaşımına dayalı birçok işler yapılabilir (dosya alma/ gönderme, sohbet vb gibi)
TCP/IP
- İnternet üzerinde bilgisayarların haberleşmesini, veri iletimi ve paylaşımını belirleyen kurallara TCP/IP protokolü denilir.
- İlk olarak Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve 1970 in sonlarında ise genel kullanıma açılmıştır
- TCP/IP protokolü içinde veri iletişimi için kullanılan bazı protokoller vardır. Bunlardan bazıları;
* E-posta iletişimi için kullanılan SMTP,
* İnternet üzerinde başka bilgisayarlara bağlantı için
kullanılan TELNET protokolü
IPv4
IPv4’ün açılımı Internet Protocol versiyon 4 şeklinde. IPv4, cihazların internete bağlanmasına olanak sağlayan en temel teknolojidir. Ne zaman bir cihaz internete bağlansa (PC, Mac, cep telefonu ya da diğer cihazlar, fark etmez), o cihaza 177.48.210.127 gibi eşsiz, nümerik bir IP adresi atanır. İnternet üzerinden cihazlar arasında veri aktarımı için, bu veri paketi iki cihazın IP adresleri ile birlikte ağ üzerinden aktarılmak zorunda.
IPv6
IPv4’ün bir üst teknolojisi olan IPv6, Internet Protocol’ünün altıncı revizyonudur. IPv6’in görevi de tıpkı IPv4 gibi internete bağlanan cihazlara eşsiz, nümerik bir IP adresi atamak. Fakat, IPv6’nın büyük bir farkı var, o da 128-bit adresleri kullanması.
IPv4’ün bir üst teknolojisi olan IPv6, Internet Protocol’ünün altıncı revizyonudur. IPv6’in görevi de tıpkı IPv4 gibi internete bağlanan cihazlara eşsiz, nümerik bir IP adresi atamak. Fakat, IPv6’nın büyük bir farkı var, o da 128-bit adresleri kullanması.
RAST, CAST ve RAST to CAST
BUS (Veri Yolu), ISA, PCI, PCI-X ve AGP
BUS (Veri Yolu)
- BUS (Veri yolu), anakarttaki bütün aygıtlar arasında veri iletişimini sağlayan devrelerdir. Yani bilgisayarın bir bileşeninden diğerine verileri iletmek için kullanılan devrelere Bus (veri yolu) adı verilir.
- Tüm veri yolları Adres veri yolu ve Standart veri yolu olmak üzere iki bölümden oluşur.
- Veri yolunun kapasitesi önemlidir, çünkü tek seferde ne kadar veri transfer edileceğini belirtir.
- Standart veri yolu bilgisayarda yapılan işlemlerle ilgili verileri aktarırken, adres veri yolu,verilerin nerelere gideceğini belirler.
Veri Yolu Hiyerarşisi
Modern PC'lerin çoğunda en azından dört veriyolu bulunmaktadır. Herbiri bir üst seviyedekine bağlanır ve herbiri bir üst seviyedekinden daha yavaştır.
Modern PC'lerin çoğunda en azından dört veriyolu bulunmaktadır. Herbiri bir üst seviyedekine bağlanır ve herbiri bir üst seviyedekinden daha yavaştır.
1. Processor Bus (İşlemci Veriyolu): Bu veri yolu chipsetin işlemciye bilgi göndermek ve işlemciden bilgi almak için kullandığı en üst seviye veri yoludur.
2. Cache Bus (Ön Bellek Veriyolu ): Yüksek seviyeli mimarilerin önbelleğe ulaşabilmek için kullandıkları özel bir veri yoludur.
3. Memory Bus (Bellek Veriyolu): Bellek Veriyolu bellek alt sistemlerinin chipset ya da işlemciyle bağlantısını sağlayan 2. seviye bir veriyoludur.
4. Local I/O Bus (Yerel Giriş/Çıkış Veriyolu): Yüksek hızlı Input /Output (Giriş/Çıkış ) veriyoludur ve yüksek hız gerektiren aygıtların bellek, chipset ve işlemciyle bağlantısını sağlar.
5. Standard I/O Bus (Standart Giriş/Çıkış Veriyolu): Genellikle daha yavaş aygıtlar için kullanılır (fareler, standart modemler....)
Bus Bandwith (Veriyolu Bant Genişliği): Bus Bandwith (Bant Genişliği) teorik olarak birim zamanda veriyolu üzerinden transfer edilebilen bilgi miktarı olarak açıklanabilir.
Bus Speed (Veriyolu Hızı): Veri yolu hızı saniyede kaç bitlik bilgi gönderilebildiğine karşılık gelir.
Bus Interfacing (Veriyolu Arabirimi): Birden fazla veriyoluna sahip sistemlerde aygıtların birbirleriyle haberleşmelerindeki organizasyon chipsetin bir parçası olan (bridge) köprüler tarafından sağlanır.
Bus Mastering (Veriyolu Yönetimi): Yüksek bant genişliğine sahip veri yollarında her saniye çok büyük boyutlarda bilgi akışı olmaktadır.Veri transferinin standard metodu olarak her tür bilginin işlemci üzerinden transferi gerekirken bazı aygıtlar direkt olarak bilgi akışını sağlayabilmektedirler.
Veri yolu kontrolünü elinde bulundurabilen aygıtlara Bus Mastering (Veriyolu Yönetimi) adı verilmektedir.
Bilgisayar dünyasında veriyolu yöneticiliği PCI veriyolu tarafından yapılsa da belirli koşullar altında IDE/ATA sabit disk sürücülerinin de PCI üzerine veriyolu yöneticiliği yapabilmeleri mümkündür.
Yerel Veriyolu: Yazılım dünyasındaki text formatından grafik formatına geçiş daha geniş programlara geçişle birlikte büyük boyutlardaki bilgiyi transfer edebilmek için video kartlarına giren ve çıkan veri yollarının bant genişliğinin artmasını ayrıca daha büyük ve daha hızlı sabit disk sürücü kavramını da beraberinde getirdi.
Bu sıralarda kullanılmakta olan ISA veri yolları sorunun çözümünde yetersiz kalınca işlemcinin yakınına yada üzerine yerleştirilebilen ve işlemcinin hızına yaklaşabilen ve işlemci ile aygıtlar arasında çok yavaş kalan ISA ‘nın yerini alabilecek yerel veri yolları kullanılmaya başlandı.
VERİ TÜRLERİ
ISA (Industry Standard Architecture): ISA, eski bir slottur ve 8-16 bit veriyoluna sahiptir. Bant genişliği çok düşük olduğundan günümüz anakartlarında kullanılmamaktadır. 1984 yılında geliştirilmiş bir bus veriyoludur. Bir standardı tanımlar. Adres yolu 24 bittir. Hızı 8.33 Mhz (mega hertz)’dir. Tak ve çalıştır özelliği yoktur.
VERİ TÜRLERİ
ISA (Industry Standard Architecture): ISA, eski bir slottur ve 8-16 bit veriyoluna sahiptir. Bant genişliği çok düşük olduğundan günümüz anakartlarında kullanılmamaktadır. 1984 yılında geliştirilmiş bir bus veriyoludur. Bir standardı tanımlar. Adres yolu 24 bittir. Hızı 8.33 Mhz (mega hertz)’dir. Tak ve çalıştır özelliği yoktur.
PCI (Peripheral Component Interconnect):
- Bu veriyolu 64 bitlik olup 1993 yılında geliştirilmiştir. Uyumluluk problemleri nedeniyle uygulamada 32 bit olarak kullanılmaktadır. 33 veya 66 MHz saat hızlarında çalışır. 32 bit 33 MHz hızında çalışan PCI veriyolunun kapasitesi 133MB/sn’dir. PCI slotları beyaz renkli olup modem, ses kartı, ağ kartı, TV kartı gibi donanım kartlarının takılması sebebiyle diğer slotlara oranla sayısı daha fazladır. Onboard (tümleşik) teknolojisinin geliştirilmesiyle PCI slotlarına bağlanacak donanım kartları sayısı azalmıştır.
- PCI veriyolu tak-çalıştır desteklidir.
Tak Çalıştır (Plug and Play): Genellikle bilgisayarlarda, sisteme bağlı olan bir donanımın her hangi bir ayarlamaya ihtiyaç olmaksızın donanımın sürücüsünün otomatik olarak sisteme yüklenmesi anlamında kullanılan terimdir. Genellikle bilgisayarların USB portunu kullanan cihazlar için kullanılır.
AGP (Accelerated Graphics Port):
- AGP kanalı 32 bit genişliğindedir ve 66 MHz hızında çalışır. Yani toplam bant genişliği 266 MB/sn.dir. 533 MHz veriyolu hızına çıkabilen ayrıca özel bir sinyalleşme metoduyla aynı saat hızında 2, 4 ve 8 katı daha hızlı veri akışının sağlanabildiği 2xAGP, 4xAGP ve 8xAGP modları vardır. 2xAGP'de veri akış hızı 533 MB/sn. olmaktadır.
- AGP veriyolunu sadece ekran kartları kullanmaktadır. Bu nedenle veriyolunun tüm bant genişliği ekran kartları için çalışmış olmaktadır. Tüm bant genişliği sadece ekran kartı için kullanıldığından, bu yolu kullanan ekran kartlarının performansı PCI veriyolunu kullanan ekran kartlarına nazaran oldukça yüksek olmaktadır.
PCI-X (Peripheral Component Interconnect Extended): PCI-X, server platformlarında uzun süredir kullanılan bir veriyoludur. PCI-X standardının amacı PCI slotlarından daha fazla bant genişliği sağlayıp “Gigabit Ethernet” gibi server platformlarında iletişim kartlarına gerekli bant genişliğini sağlamaktır. PCI Express ile karıştırılmamalıdır. Bu iki teknoloji birbiriyle kesinlikle uyumlu değildir.
PCI Express Veriyolu
- PCI-e, güç tüketimini özellikle AGP limitlerini genişleten, sistem belleğini daha ekonomik kullanarak ekran kartı ve diğer donanım maliyetlerini kısma imkânı veren bir veri yoludur. PCI Express’in, PCI-e 1.1 ve PCI-e 2.0 olmak üzere 2 çeşidi vardır. PCI-e 3.0 ve PCI-e 4.0 versiyonları planlanmış olup üretime geçmemiştir. PCI-e 1.1'de hat başına hız 250 MB/s olarak verilirken, PCI-e 2.0 bunu 500 MB/s düzeyine çıkartır. Böylece ekran kartları için kullanılan PCI-e x16 bağlantılarında PCI-e 1.1’te toplam 4000 MB/s, PCI-e 2.0 ise 8000 MB/s verir.
- PCI-e'nin diğer yenilikleri arasında dinamik bağlantı hızı yönetimi, bağlantı bant genişliği bildirisi gibi özellikleri bulunur. Bu özelliğinin yanında güç sınırı tanımlama olanağı da vardır. Güç sınırı tanımlama olanağı ile daha yüksek güç ihtiyacı olan kartlar için kart yuvasının güç limiti düzenlenebilmektedir.
- PCI-e 2.0, PCI-e 1.1 ile geriye doğru uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır yani PCI-e 2.0 destekli bir yonga üzerine kurulu anakart satın aldığınızda, eski PCI-e 1.1 ekran kartınız yeni anakartınızda çalışmaya devam edecek. PCI-e 1.1 ekran kartıyla PCI-e 2.0 yuvalı anakart kullanıldığında ekran kartı çalışacaktır ancak bir tanesi PCI-e 1.1 olduğu için ara bağlantı hızı PCI-e 1.1 hızında olacaktır. PCI-e 2.0 ekran kartıyla PCI-e 1.1 yuvalı anakart kullanıldığında PCI-e 2.0 ekran kartı eski anakartınız ile çalışacak, ancak aynı şekilde bir tanesi PCI-e 1.1 olduğundan ara bağlantı yine PCI-e 1.1 hızında olacak. PCI-e 2.0 ekran kartıyla PCI-e 2.0 yuvalı anakart kullanıldığında ise PCI-e 2.0 hızlarında çalışmak mümkün olacaktır.
HDD, HHD, SSD, CD - DVD ROM ve FLOPPY DISC
HDD (Hard Disc Driver): Verileri bir eksen etrafında dönebilen manyetik disk üzerinde tutan yapıya sahiptirler. Yapısında elektronik ve elektrik bileşenlerin yanında mekanik bileşenler de vardır. Mekanik yapı sabit disklerin bant genişliğini sınırlamaktadır. Çünkü dönüş h ızları ve eksensel hareket kabiliyetleri, elektronik yapılara göre oldukça düşüktür. Fakat veri kurtarma kabiliyeti en iyi sabit disk modellerdir.
SSD (Solid State Driver): Verileri SDRAM ve Flash hafıza yapılarında tutan sürücülerdir. Mekanik parçaları olmadığı için performansı daha iyi ve güç gereksinimi daha düşüktür. Veri kurtarma olanakları çok düşüktür. Mekanik yapıları olmadığı için sessiz çalışırlar.
HHD (Hybrid Hard Driver): SSD ve HDD karışımı melez yapıya sahiptirler. Flash hafıza içeren yüksek boyutta tampon belleğe sahiptirler. Böylece mekanik sisteme göre daha hızlı olan flash yapı kullanılarak disk erişimlerindeki bekleme süreleri azaltılır.
CD-DVD ROM: Harddiskler gibi veri depolamak için kullanılan birimlerdir. Veri kaydetme prensibi manyetik ortamlarda olduğu gibi mıknatıslanma esasına dayanmaz. Optik mantıkla veriler kaydedilirler. CD-ROM’ların çalışma prensibi bir metal veya plastik disk üzerine LASER ışını ile oyuklar açmaktır. Bilindiği üzere verilerimiz bilgisayarda 0 ve 1 şeklinde işlenir ve depolanır. Burada sıfır ve biri temsil edenler ise oyuklar ve tümseklerdir.
CD-DVD sürücünün okuma/yazma kafası yoktur. Bunun yerine laser ışınını veri üzerine gönderen ve yansımaları sınıflandırarak elektrik sinyallerine çeviren bir eleman vardır. Bilgiler fiziksel oyuklar ile oluşturulduğu için CD-ROM üzerine herhangi bir çizik gibi fiziksel hasarlar yapılmadığı sürece bilgiler uzun süre saklanabilir. Disc Drive Disc’i döndüren motor mekanızmadır. Lazer Lens disk üzerindeki oyukları ve çıkıntıları tespit eden mekanızmadır ve algıladığı görüntüyü elektriksel sinyale çeviren bir devre elamanına bağlıdır. Tracking drive Lazer Lens’in diskin spiral hareketine uyum sağlamasını sağlayan mekanizmadır.
CD-DVD sürücünün okuma/yazma kafası yoktur. Bunun yerine laser ışınını veri üzerine gönderen ve yansımaları sınıflandırarak elektrik sinyallerine çeviren bir eleman vardır. Bilgiler fiziksel oyuklar ile oluşturulduğu için CD-ROM üzerine herhangi bir çizik gibi fiziksel hasarlar yapılmadığı sürece bilgiler uzun süre saklanabilir. Disc Drive Disc’i döndüren motor mekanızmadır. Lazer Lens disk üzerindeki oyukları ve çıkıntıları tespit eden mekanızmadır ve algıladığı görüntüyü elektriksel sinyale çeviren bir devre elamanına bağlıdır. Tracking drive Lazer Lens’in diskin spiral hareketine uyum sağlamasını sağlayan mekanizmadır.
FLOPPY DISC: Çalışma şekli açısından sabit disklere benzerler. Plastik esnek bir plaka üzerine konulmuş mıknatıslanabilen elementler ve bu manyetik ortamı koruyan bir plastikten oluşmaktadır. Veriler gene mıknatıslanma esasına göre saklanırlar. Çeşitli ebatlarda ve boyutlarda disketler bulunmaktadır. Ama günümüzde artık ebat olarak sadece bir tip disket bulunmaktadır. 3.5” ebatında olan bu disket iki çeşittir. İlk’ine çift yüzlü çift yoğunluklu ( Double side Double density - DD) disket denilmektedir ve 720 KB’ a kadar veri saklayabilmektedir. İkincisine ise çift yüzlü yüksek yoğunluklu (Double Side High density - HD ) denilmektedir. Bu disketi saklayabileceği veri miktarı 1.44 MB’dır.
Disket sürücü diskete veri yazmak ve disketten okumak için kullanılır. Yapısında okuma yazma kafası adım motoru ve normal bir dairesel motor vardır. Disket dakikada 300 ya da 360 devirle döner. Bu yüzden disket sürücüler yavaştırlar.
Disket sürücü diskete veri yazmak ve disketten okumak için kullanılır. Yapısında okuma yazma kafası adım motoru ve normal bir dairesel motor vardır. Disket dakikada 300 ya da 360 devirle döner. Bu yüzden disket sürücüler yavaştırlar.
Paralel Port, PS/2 Port, Firewire IEEE 1394 Port, Ethernet RJ45 Port ve Audio Portu
Paralel Port
- Paralel porttaki paralelin anlamı aynı anda birden fazla bitin alınıp gönderilmesi olarak ifade edilebilir. Yani bir cihazda paralel port varsa bu port vasıtasıyla 8 bitlik veri aynı anda gönderilip alınabilir.
PS/2 Port
- PS/2 portu fare ve klavye için 2 adet üretilmiş 6 pinli konektörden oluşan, düşük hızlı bir seri porttur.
- 1984 yılında IBM tarafından tasarlanmıştır.
- Genelde kullanılırken karıştırıldığı için klavyenin takıldığı yer mor fareye ise yeşil renk verilmiştir.
Firewire IEEE 1394 Port
- USB portlara göre daha hızlı olan Firewire portu genellikle dijital kameralarda kullanılmaktadır.
- Bu port vasıtasıyla görüntü aktarımını video yakalama kartı olmadan gerçekleştirmek mümkündür.
- Diğer bir adıyla Ay-link olarak bilinen bu port dizüstü bilgisayarların hepsinde standart haline gelmiştir.
Ethernet RJ45 Port
- Günümüzün vazgeçilmezi, çoğumuzun olmazsa olmazı ve hayatımızı kolaylıştıran internete bağlanmak için kullandığımız porttur.
Audio Port
- Ses portlarına hoparlör, mikrofon, veya harici bir cihaz bağlayarak bilgisayardan ses çıkış ve giriş işlemleri gerçekleştirilmektedir.
- Yeşil renkli port hoparlör çıkışı için, kırmızı mikrofon girişi için, mavi ise harici cihaz veya ses sistemleri için ilave hoparlör bağlantısında kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder